Arama

Erzurum Kongresi

26/07/2025 14:31 | Son Güncelleme : 18/12/2025 10:54 | Okunma Sayısı : 153 | Yalçın ŞAHİN


Erzurum Kongresi

Erzurum Kongresi

 Cumhuriyetimizin temel taşlarından biri olan Erzurum Kongresi hem tarihsel hem de siyasal açıdan büyük bir öneme sahiptir.

 Osmanlı İmparatorluğunun 30 Ekim 1918 yılında imzaladığı Mondros mütarekesi sonucunda, mütarekenin, 24. Maddesinde: "Vilayet-i Sitte‘de karışıklık çıktığı takdirde, bu vilyetlerin herhangi bir kısmının işgal hakkını İtilaf Devletleri muhafaza ederdi", denmişti. Söz konusu Vilayet-i Sitte, Doğu Anadolu'nun: Sancaklarıyla birlikte Erzurum, Van, Bitlis, Harput, Diyarbekir ve Sivas Vilayetleri idi. Mütareke belgesinin İngilizce olan metninde, bu "Altı Vilayet", Altı Ermeni Vilayeti olarak ifade edilmişti (Alptekin, C. 1978 ss.35). Mütareke sonucunda bu Vilayetler Ermenilere bırakılmıştı.  

 Kendi illerinin Ermenilere verileceğini haber alan Hoca Raif Efendi behemal İstanbul’a gidip orada Süleyman Nazif Beyle buluşacak ve görüşmeler gerçekleştirip "Vilayat-ı Şarkiyye Müdafaa-ı Hukuk-ı Milliye Cemiyeti’ni kuracaklardı.  Cemiyetin amacı bu 6 vilayetin ve diğer illerin Ermenilere verilmemesini sağlamak olacaktı. Erzurum’da bir öğretmen olan Cevat Dursunoğlu ’da bir şubenin Erzurum’da açılmasını istedi, bu istek geri çevrilmedi  ve “Doğu Vilayetleri Müdafaa-ı Hukuk-ı Milliye Cemiyeti'nin Erzurum Şubesini” kurdu.  Türk Kurtuluş Savaşının ilk teşkilatlanması burada yapılmaya başlanmıştı (Kılıç, S. 1997).

Mustafa Kemal Paşa Erzurum’da 

Bu arada Samsun-Havza-Merzifon-Tokat yoluyla Amasya'ya geçen Mustafa Kemal Paşa, 21-22 Haziran 1919 tarihinde taslağını kendisinin hazırladığı Amasya Genelgesi’ni Ali Fuat (Cebesoy), Rauf (Orbay) ve Refet (Bele) Beylerle birlikte imzalayarak yayınlamıştı. Bu genelge taslağı ile 3 Temmuz 1919 yılında Erzurum’a geldi (Dayı, E. 2019). 

 O gün gelişini, günün yakın tanıklarından olan Mahzar Müfit Kansu’dan aktaralım: O sabah Kazım Karabekir Paşa, Vali Münir Bey, Hoca Raif Efendi “Vilayat-ı Şarkiyye Müdafaa-ı Hukuk-ı Milliye Cemiyeti” idare heyetindeki arkadaşlar ve daha birçok zevat ile birlikte, “Üçüncü Ordu müfettişi ve fahri yaver- i hazret-i şehiryari Mustafa Kemal Paşa’yı karşılamak için Ilıca mevkiine gittik. 

Mustafa Kemal Paşa Erzurum’a Karabekir’in daveti ile gelmişti ve kongrede önemli hususlarda başrolde olacaktı. 

Paşa için beş gün sonra önemli bir gelişme olmuştu; 8 Temmuz 1919 Salı gecesi, saat 22.50’de Harbiye Nazırlığına ve saat 23.00’de Dolmabahçe Sarayı’ndaki “Mabeyni Hümâyûn” Başkâtipliği vasıtasıyla Padişah’a yazdığı telgrafın sonunda, vazifesinden ve askerlikten istifasını bildirmişti (Kırmızıoğlu, Mehmet Fahrettin, 1960. ss.223)

 Ertesi 9 Temmuz Çarşamba günü, artık “sivil” sayılan Mustafa Kemal Paşa, el yazısıyla Erzurum Valiliği’ne verdiği ve XV. Kolordu Matbaasında bastırarak çoğalttığı “Beyannamesiyle, Ordu Müfettişliği vazifesinden ve Askerlik ’ten istifa ederek, “bundan sonra, gaye-i mukaddese-i milliyemiz için, her türlü fedakârlıkla çalışmak üzere, sîne-i millette bir ferdi mücâhid suretiyle bulunmakta olduğunu bildiriyordu (Kırmızıoğlu, 1960, ss. 224). 

Paşa istifasını şu şekilde duyurmuştu; “Mübarek Vatan ve Milleti parçalanma tehlikesinden kurtulmak ve Yunan ve Ermeni amaline kurban etmemek için, açılan Mücahede-i Milliye uğrunda milletle beraber serbest surette çalışmaya, sıfat-ı resmiye ve askeriyem artık mâni olmağa başladı. Bu gaye-i mukaddese için, milletle beraber nihayete kadar çalışmaya mukaddesatım namına söz vermiş olduğum cihetle, pek âşıkı bulunduğum silki celil-i askeriyeye bugün veda ve istifa ettim. Bundan sonra Gaye-i Mukaddese-i Milliyemiz için her türlü fedakarlıkla çalışmak üzere sine-i millette bir ferdi mücahit suretiyle bulunmakta olduğumu tamimen arz ve ilan eylerim"(Alptekin, C. 1978 ss.37). Asker olmak için annesini zorla ikna etmişti ama milleti için canından çok sevdiği mesleğini bırakmıştı.

 Aynı günkü aynı yazı ile, M.Kemal Paşa, Müdâfaa-i Hukuk Cemiyeti Erzurum Şubesinin “Heyet-i Faâlesi Birinci Reisi” ve onunla iş birliği ederek kurtuluşumuz yolunda çalışan Emekli Deniz Kurmay Albayı ve Eski Bahriye Nâzırı, "Balkan Harbi’nde yüzümüzü ağartan “Hamidiye Zırhlısı Kahramanı Hüseyin Rauf (ORBAY) Bey” de, “İkinci Reis” seçilmiş oluyordu (Kırmızıoğlu, 1960, ss.225).

Kongre Açılıyor 

 Trabzon delegesi Ömer Fevzi Bey, Mustafa Kemal Paşa’nın kongrede bulunmasını sakıncalı bulmuştu. Nedeni ise; Mustafa Kemal Paşa’nın asker olması, Erzurum’a ilk geldiğinde Fahri Padişah yardımcısı olması idi. Ayrıca bir askerin kongrede vesayet etkisi yaratmasından endişeli idi.  Tüm itirazlara rağmen Mustafa Kemal kongreye katılmıştır ve kongrede 45 delegenin özgür iradesiyle ve 38 kişinin tercihiyle Mustafa Kemal Paşa kongre reisliğine seçilmiş oldu (Aydoğan, E.2020).  Böylelikle Mustafa Kemal Paşa bir meşruiyet kazanmıştır.  Cevat Bey'in teklifi ile kongrenin açılması münasebetiyle başta Padişah’a bağlılık telgrafı olmak üzere hükümeti ve vilayetleri gelişmelerle ilgili bilgilendirmek için telgraflar gönderildi (Aydoğan, E.2020).  

Birçok kararlar alındı ve tartışmalar kongrede yaşandı.  Kongre tüm hızıyla nizamname taslağını oluşturuyordu. Nizamnamede hem saltanat ve hilafetin korunması hem de vatanın bütünlüğü ve milletin bağımsızlığı yer alıyordu (Sinov, C. 2024).

Kongrenin son günü, 13. oturumunda daha önce gündeme gelen Heyet-i Temsiliye'nin seçimlerine sıra gelmişti. Heyetin görev ve yetkileri çokça tartışılmış ve nihayetinde delegeler özgür iradeleri ile kendi namzetlerini kongre reisliğine sunmuştu. Bu aşamada Mustafa Kemal Paşa ve Rauf Bey’in heyete seçilmeleri hususunda görüş ayrılıkları olmuştu. Hatta kendi yakın çevresindeki isimlerden Albay Kazım (Dirik), Dr. İbrahim Tali, Binbaşı Hüsrev, Mazhar Müfit ve İbrahim Süreyya Bey’den bu konuda görüşlerini açıkça yazmalarını istemişti. Bunların arasında yalnızca Dr. İbrahim Tali Bey her ikisinin de Heyet’e girmemeleri gerektiğini ifade etmişti (Aydoğan, E.2020 ss.85).  

Bu süreçte, Erzurum, Sivas, Erzincan ve Trabzon delegeleri kendi adaylarını teklif etmişlerdir. Erzurum delegeleri Mustafa Kemal Paşa’yı, Sivas delegeleri ise Rauf Bey’i kendi listelerinden aday göstermiştir.

 

Kongrede yapılan oylama sonucunda, 47 delegeden 46’sının oyuyla Mustafa Kemal Paşa ve Hüseyin Rauf Bey, Heyet-i Temsiliye’ye seçilmiştir. Bu oylama, hem geniş bir mutabakatı yansıtmakta hem de bu iki ismin milli mücadeleye duyulan güvenin bir göstergesi olmaktadır.

Seçim sonucunda dokuz kişilik Heyet-i Temsiliye kurulmuştur. Dikkat çekici bir husus ise, bazı kişilerin kongrede fiziken bulunmamalarına rağmen Heyet-i Temsiliye’ye seçilmeleridir. Bunlar arasında Bekir Sami Bey, Hacı Musa Bey ve Sadullah Efendi gibi isimler bulunmaktadır (Aydoğan, E.2020).  

Erzurum Kongresi kararlarına bütüncül anlamda bakıldığında; “bir ulusal bir devlet tesisi için vazgeçilmez öğeler olan Vatan, bu vatan üzerinde varlığını bağımsız olarak devam ettiren bir ulus ve ulustan güç alan bir egemenlik anlayışı ve devlet otoritesinin bulunduğu hiç kimsenin reddedemeyeceği” açık şekilde görülmektedir (Dossymova, M., & Şaşmaz, M. 2025 ss. 129).

Mustafa Kemal, “milletin mukadderatına hâkim bir milli iradenin ancak Anadolu’dan doğabileceğini, milli iradeye dayanan bir Millet Meclisi’nin meydana getirilmesini ve gücünü milli iradeden alacak bir hükümetin kurulmasını” kongre çalışmasının ilk hedefi olarak göstermiştir (Dossymova, M., & Şaşmaz, M. 2025 ss. 129). 

Sonuç

Erzurum Kongresi, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel taşlarından biri olarak kabul edilmektedir. Bu anlayış çerçevesinde, Türk Kurtuluş Savaşı; Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde Sivas, Ankara ve devamında İzmir’de başarıyla sonuçlanmıştır. Erzurum’da alınan kararlar, yukarıda da belirtildiği gibi Sivas Kongresi’nde tescillenmiş, daha geniş bir ulusal mutabakat zemini bulmuştur.

Nitekim, Amasya Genelgesi’nde ifade edildiği üzere:
“Milleti yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.”

Kaynakça

Alptekin, C. (1978). *Erzurum Kongresi*. 

Aydoğan, E. (2020). Erzurum Kongre süreci ve demokratik tartışmalar. *Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 20*(Özel Sayı), 73–88. https://doi.org/10.18037/ausbd.725798

Dayı, E. (2019). Sunuş: Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Erzurum’a gelişinin ve Erzurum Kongresi’nin 100. yılını kutlarken. *Atatürk Dergisi, 8*(1), 1–6.

Dossymova, M., & Şaşmaz, M. (2025). Anadolu’nun kurtuluşunda Sivas ve Erzurum kongrelerinin önemi. *Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 7*(1), 125–134. https://doi.org/10.56574/nohusosbil.1623584

Kılıç, S. (1997). Mustafa Kemal (Atatürk) ve Erzurum Kongresi. *Atatürk Dergisi, 2*(1), 

Kırzıoğlu, M. F. (1960). *Millî Mücadelede Kars - I. Kitap (5 Kasım 1918 - 23 Temmuz 1919) Belgeler*. Kars’ı Tanıtma Derneği Yayını.

Sinov, C. (2024). *Yarının adamı 3: Ya istiklal ya ölüm*. Masa Kitap.

Kansu, M. M. (2009). Erzurum’dan ölümüne kadar Atatürk’le beraber. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.

Beğendim
Bayıldım
Komik Bu!
Beğenmedim!
Üzgünüm
Sinirlendim
Bu içeriğe zaten oy verdiniz.

Bunlar da ilginizi çekebilir

Gebze Ticaret Odası Meclis Başkanı Oğuz ŞERİFALİOĞLU'nun Acı Günü

Gebze Ticaret Odası Meclis Başkanı Oğuz ŞERİFALİOĞLU'nun Acı Günü

Gebze Ticaret Odası Meclis Başkanı Oğuz ŞERİFALİOĞLU'nun Acı Günü

1 yıl önce
YASİN PAMUK'TAN YENİ BİR PROJE DAHA

YASİN PAMUK'TAN YENİ BİR PROJE DAHA

YASİN PAMUK'TAN YENİ BİR PROJE DAHA

1 yıl önce
Barış Gökdemir Gebze'yi unutmadı

Barış Gökdemir Gebze'yi unutmadı

81 ili tek tek sayan Barış Gökdemir Gebze'yi unutmadı

1 yıl önce
Yorumlar