Gölgedeki Padişah: Sultan II. Selim'in Vefatı (13 – 15 Aralık 1574)
15/12/2024 19:37 | Son Güncelleme : 18/12/2025 10:48 | Okunma Sayısı : 175 | Agah GÜRTÜRK
Osmanlı tarihinin önemli padişahlarından II. Selim’in vefatı, dönem kaynaklarında farklı rivayetlerle aktarılmıştır. Bu belirsizlikler, dönemin tanıklarının ve tarihçilerinin kayıtlarına dayanılarak büyük ölçüde aydınlatılmıştır. II. Selim’in sağlığı, vefatından önce ciddi şekilde bozulmuş ve bu durum çeşitli sebeplere dayandırılmıştır.
Rahatsızlığının başlangıcı, sarayda yaptırdığı yeni hamamda kayıp düşmesi ve bu düşmeden kaynaklanan vücut kararması olarak belirtilir. Ardından şiddetli bir hummaya yakalanmış ve mide rahatsızlıkları yaşamıştır. Bir başka rivayete göre ise içkiye tövbe edip aniden bırakması, baş dönmesine ve rahatsızlanmasına yol açmıştır. O dönemde İstanbul’da bulunan S. Gerlach, ölüm sebebini aşırı miktarda koyun sucuğu yedikten sonra çok fazla su içmesine bağlar; bu durumun kalp krizine ve akciğer problemlerine yol açtığını ifade eder.
II. Selim’in vefat tarihi konusunda kaynaklar arasında farklılıklar bulunmaktadır. Saray görevlisi Selânikî, bu tarihi 1 Ramazan 982 (15 Aralık 1574) olarak kaydederken, S. Gerlach padişahın 13 Aralık’ta öldüğünü belirtmiştir. Mehmed b. Mehmed ise düşmesinden sonra iki ay divana çıkamadığını ve 28 Şâban 982 (13 Aralık 1574) akşamı vefat ettiğini yazar. Tarihçi Lokmân b. Hüseyin de padişahın Kasım ayında yapılan divan toplantılarına katıldığını, ancak rahatsızlığının artarak 28 Şâban’da (13 Aralık) vefat ettiğini ifade eder. Bu bilgiler, II. Selim’in ölüm tarihine dair belirsizliği büyük ölçüde netleştirmektedir.
II. Selim’in cenazesi, III. Murad’ın İstanbul’a gelişi öncesinde saraydaki buzlukta on iki gün bekletilmiştir. Cenaze namazı, saray avlusunda geniş bir katılımla şeyhülislâm tarafından kıldırılmıştır. Ardından, Ayasofya Camii avlusunda kendi emriyle inşa edilmeye başlanan türbeye defnedilmiştir. II. Selim’in naaşı, Osmanlı hanedanının trajik bir geleneği olan şehzade ölümlerine kurban giden beş oğluyla (Osman, Mustafa, Süleyman, Cihangir, Abdullah) birlikte defnedilmiştir.
Bu olay, yalnızca bir padişahın ölümü değil, aynı zamanda Osmanlı sarayındaki güç dengeleri ve hanedan içi trajedilerin bir yansımasıdır. II. Selim’in vefatı ve ardından gerçekleşen cenaze merasimi, Osmanlı tarihinin önemli bir dönüm noktası olarak kayda geçmiştir.
Bunlar da ilginizi çekebilir
Gebze Ticaret Odası Meclis Başkanı Oğuz ŞERİFALİOĞLU'nun Acı Günü
Gebze Ticaret Odası Meclis Başkanı Oğuz ŞERİFALİOĞLU'nun Acı Günü
1 yıl önceYASİN PAMUK'TAN YENİ BİR PROJE DAHA
YASİN PAMUK'TAN YENİ BİR PROJE DAHA
1 yıl önceBarış Gökdemir Gebze'yi unutmadı
81 ili tek tek sayan Barış Gökdemir Gebze'yi unutmadı
1 yıl önce

Cengiz Ceylan kimdir?